Ülke Durumu Türkiye
Türkiye Dezavantajlı geçmişe sahip gençlerin mevcut ulusal durumu
Türkiye nispeten genç bir nüfusa sahip bir ülkedir. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2019 yılı sonunda Türkiye’nin toplam nüfusu 83 milyon 154 bin 997 kişidir. 15-24 yaş grubundaki genç nüfus ise 12 milyon 955 bin 672 kişi. Genç nüfus, toplam nüfusun %15,6’sını oluşturmaktadır. 13 milyona yakın gencin bulunduğu Türkiye’de gençlerin dezavantajlı durumundan bahsetmeden önce dezavantajlı grupları ve bireyleri ayırt edebilmek için öncelikle dezavantajın kelime anlamına ve dezavantajlı olma durumuna yol açan sebeplere bakmak gerekmektedir. Aslında dezavantajlılık kavramına ilişkin genel kabul görmüş bir tanım bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra, sosyal dezavantaj kavramını doğrudan ekonomik duruma bağlayarak, genellikle ekonomik yetersizlik açısından dezavantajlı bireyleri ele alırlar. Bu durum, istihdam piyasasında karşılaştıkları zorlukların derecesine bağlı olarak ülkeden ülkeye değişmektedir. Hukuki açıdan ise dezavantajlılık hak ve menfaatlerin korunması için sosyal dezavantajı ifade etmekte ve dezavantajlı kategorisine giren tüm kesimlerin kanunla güvence altına alınması gereken durum olarak belirtmektedirler. Sosyolojiye göre, genellikle düşük gelir, düşük refah ve rekabetin yetersiz olduğu durumları dezavantaj olarak ele aldılar. Dezavantajlı kavramı “kendi kendine yetebilmek için gerekli araçlara erişememek” olarak tanımlayan çalışmalar da bulunmaktadır. Bu görüşe göre dezavantajlı kişiler sağlık, eğitim, bilgi, istihdam, sosyal destek gibi alanlarda toplumun çoğunluğunun sahip olduğu olanaklara sahip değildir. “Dezavantaj” ekonomik, kültürel, sosyolojik, politik, çevresel ve coğrafi açılardan değerlendirdiğimizde ise, Türkiye’deki gençlerin çoğunun en az bir veya daha fazla alanda dezavantajlı olduğunu söyleyebiliriz.
Türkiye’de yapılan bir araştırmanın bulgularına göre dezavantajlı gençlerin karşılaştığı temel sorun toplumda güven eksikliğidir. Bu gençlerin karşılaştıkları diğer sorunlar ise *eğitim sistemindeki eksiklikler, *maddi zorluklar, *işsizlik ve *yaşadıkları şehirlerdeki sosyal imkanların azlığı” olarak sıralanmaktadır.
Eğitim: Eğitimin her yerde ve herkes için olması, fırsat eşitliğinin sağlanması, yani her türlü engeli olan gençlerin eğitim koşullarının iyileştirilmesi, genç dostu fiziki ortamların artırılması eğitim ile ilgili fırsatları artıracaktır.
Aile İlişkileri: Aileleriyle olan yakın ilişkileri, ekonomik ve duygusal bağımlılıkları gençlerin günlük yaşamlarında özgürce karar vermelerini engelleyen en önemli sebeplerden biridir. Özellikle aileler çocuklarını büyütürken onları siyasetten uzak tutmak için çaba sarf etmek de ve bu da gençlerin düşüncelerini ortaya koyabilecekleri fırsatlara dahil olmasını engelleyerek, onları siyasetten uzaklaştırıyor. Öte yandan gençler, okurken kısa süreli çalışma fırsatları bulsalar bile, geçimlerini sürdürmek için ailelerinden maddi destek almaktadırlar. Maddi olarak aileye yüksek bağlılığın yanı sıra aile ile yoğun duygusal ilişkiler gençlerin kendi hayatları ile ilgili kararlarını etkilemektedir.
Mali İmkansızlıklar: Maddi imkansızlıklar içinde en önemlisi devlet burslarının yetersiz olması ve yarı zamanlı işlerin maddi getirisinin düşük olması nedeniyle aileye bağımlılığın artmasıdır. Aileye olan yüksek maddi bağlılığın yanı sıra aile ile olan yoğun duygusal ilişkiler, gençlerin kendi hayatları ile ilgili kararlarını etkilemektedir. İşsizlik ise gençlerin üniversite sonrası dönemde aileye bağlılıklarını etkilemektedir.
İşsizlik: Son yıllarda dünya genelinde yaşanan ekonomik krizler özellikle ergenleri etkilemiş ve genç işsizliği rakamlarının önemli ölçüde artmasına neden olmuştur. 2017 TÜİK verilerine göre 15-24 yaş grubu gençlerin işsizlik oranı yüzde 24,5’dir. İşsizlik istatistiklerinde kadın ve erkek oranları da farklılık göstermektedir. Her üç genç kadından birisi istihdam veya eğitimde yer almamaktadır; bu nedenle genç kadınların işgücüne katılım oranı erkeklere göre daha düşüktür.
Genç Dostu Olmayan Şehirler: Şehrin genç bir arkadaş şehri olup olmaması ve gençlere çeşitli sosyal imkânlar sunup sunmadığı onların gençliğini etkilemektedir. Gençlerin zaman geçirebilecekleri halka açık yerler ne kadar çok olursa, o kadar rahat olurlar. Gençler, kütüphane, kafe, gençlik merkezi gibi sosyal aktiviteleri olan, rahatlıkla dışarı çıkabilecekleri, vakit geçirebilecekleri bir şehrin hayalini kuruyorlar. Bu anlamda büyük şehirlerde öğrenci olan gençlerin küçük şehirlerdekilere göre daha memnun oldukları ortaya çıkıyor.
Dezavantajlı geçmişe sahip gençlerle çalışan gençlik çalışanlarının temel zorlukları
Günlük uygulamalarında dezavantajlı geçmişe sahip gençlerle çalışan gençlik çalışanlarının temel zorlukları
Başta gençler olmak üzere artan işsizlik oranlarıyla mücadele, Avrupa ülkeleri ve Türkiye için de önemli bir sorun haline geldi. Pek çok genç, okullarını erken terk ediyor ve bu da yüksek bir işsizlik ve sosyal marjinalleşme riski oluşturuyor. Aynı risk, nitelikli olmayan çok sayıda dezavantajlı genci de tehdit etmektedir. Bu gençlerin ekonomik kaygıları, gençlik çalışanlarının kendilerine ulaşmasında ve faaliyetlerine dahil etmelerinde zorluklara neden olmaktadır. Çünkü dezavantajlı gençlerin temel kaygısı girişimcilik, gençlik faaliyetleri veya başka bir ülkeyi ziyaret etmek değil, bir an önce iş bulmak ve ekonomik özgürlük kazanmaktır.
Ülkemizde yaşanan olumsuz olaylara paralel olarak artan enflasyon oranları, dış borçlanma, eğitim sistemindeki eksiklikler ve yetersizlikler, artan işsizlik oranları, nitelikli gençlerin başka ülkelerde yaşama kararı, istihdamın olmaması, üniversitenin gelecek güvencesi sağlamadığı düşünmek, iş hayatında dahil olmada mutlak torpilin olduğu düşünmek gibi sebepler gençlerin geleceği karamsar görmesine yol açmaktadır. Bu zorluklar, gençlik çalışanlarının gençlere başka bir geleceğin mümkün olduğunu göstermelerini zorlaştırmaktadır.
Türkiye’de gençlerin kendini geliştirme üzere ilgili merkezlere, derneklere veya kuruluşlardaki faaliyetlere aktif olarak katılamamasının çeşitli nedenleri vardır. Bunlardan biri aile yapısıdır. Bazı aileler, çocukları böyle bir kurumun faaliyetlerine katılırsa siyasi bir sorun yaşayabileceğini ve çocuklarını farklı amaçlarla (örgütlenme, beyin yıkama, milliyetçi, komünist, anarşist yetiştirme gibi) doğrultusunda etkileyebileceğini düşünmektedir. Bunun yanı sıra gençlerin araştırma yapmak istememeleri ve “hazır olanı” elde etmeyi amaçlamaları da gençlik çalışanlarının yaşadığı zorluklardan biridir. Gençler bu gönüllü durumu bir külfet olarak görüyor.
Diğer bir zorluk ise dernek, kuruluş veya merkezin yapılacak her faaliyette yeterli imkanlara sahip olmamasıdır. Bunlar fiziksel yeterlilik, yani faaliyetleri gerçekleştirmek için yerlerin olmaması veya yetersiz olmasıdır. Fiziki (inşaat işleri) planlar yapılırken dezavantajlı gençler de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle merkezin konumu, iç düzenlemesi vb. önemli konulardır. Konumlarının engelli vatandaşlar için uygun olup olmadığı kontrol ederek ve dezavantajlı gençler için olanakların olmasını dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde gençlik çalışanının bu süreci yönetmesi mümkün olmayacaktır. Gençlik çalışanlarının yer/materyal/kaynak bulma gibi sorunların çözümü için destek almaları gerekmektedir. Çünkü bu süreç oldukça zahmetli olabilmekte ve bu durumlar gençlik çalışanlarının faaliyetlerinde gecikmeye ve planlarının bozulmasına yol açmaktadır.
Yukarıda belirtilen farklı özelliklere sahip gençlerle çalışabilmek için gençlik çalışanının donanımlı ve gelişime açık olması gerekmektedir. Bu noktada gençlik alanında sürekli eğitime erişim imkânına sahip olmalıdır. Gençlik çalışmaları, örgün eğitimin dışında ve yaygın öğrenme yöntemleri kullanılarak yürütülen çalışmalardır. Bu noktada gençlik çalışanları materyal ve kaynak yaratma yeteneğine sahip olmalıdır. Faaliyete göre malzeme, ekipman ve malzeme gibi kaynaklara erişimde çeşitli zorluklar yaşamaktadır. Bir hibe programı kapsamında uygulanan bir proje varsa, gençlik çalışanı bunlara kolayca erişebilmesine rağmen, eğer kaynak STK ve kuruluşların kurumsal bütçesinden karşılanacaksa malzeme ve ekipmana erişim çok zorlaşmaktadır. Çünkü STK’ların kaynak sıkıntısı var. Yerel yönetimler ve kurumlar sınırlı bütçeler ayırmaktadır.
Ayrıca, gençlik çalışanları günlük uygulamalarında aşağıda belirtilen zorluklarla karşı karşıyadır:
- Faaliyet alanına gençlerin kolayca ulaşamaması (ücretsiz ulaşım)
- Fırsatlardan haberdar olmamak ve akranlarına aksine erişim sağlayamamak (Fırsat eşitsizliği)
- İkram olarak kullanılacak malzeme ve kaynak eksikliği
- Eski teknolojiler
- Yetersiz destek personeli
- Fiziksel ortamlardaki yetersizlikler (ısınma, ışık, mekanın etkinlik için uygunluğu vb.)
Gençlik çalışanlarının ve sosyal hizmet uzmanlarının dezavantajlı gençlerle entegrasyonlarını teşvik etmek için birlikte çalışarak kullandıkları mevcut araçlar ve metodoloji
Gençlik alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarına, gençlerin kendilerini ilgilendiren konularda aktif rol almaları, hak temelli bir yaklaşım benimsemeleri, toplumu olumlu yönde geliştirme, gençliği güçlendirme ve kalkınma çabalarında önemli sorumluluklar bulunmaktadır. Bu bağlamda, gençlik çalışma örgütlerinin ve özellikle gençlik çalışanlarının güçlendirilmesi için bütüncül ve sürekli desteğin sağlanması gerekmektedir. Ülkemizde konu ile ilgili olarak Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu ve Türkiye Ulusal Ajansı gençlik çalışanlarına destek vermektedir. Destek programları ve sivil toplum faaliyetleri ile Türkiye’de gençlerin algısı, pasif bireylerden uyum sağlayan, öğrenen, katılım gösteren, inisiyatif alan, deneyimleyen aktif bireylere dönüşmektedir. Yeni nesillerin taleplerindeki değişimler ve bu talepleri karşılama biçimleri gençlik çalışmalarının dinamik yapısının temelini oluşturmuştur.
Avrupa vatandaşlarının demokratik yaşamda aktif bir rol oynamasına izin veren daha uyumlu ve kapsayıcı toplumlara ihtiyacı var. Gençlik katılımı; ortak Avrupa değerlerin teşvik edilmesi, sosyal entegrasyonun güçlendirilmesi, kültürlerarası anlayışın arttırılması, bir topluluğa bağlılık duygusu ve şiddetli radikalleşmenin önlenmesi. Bu bağlamda, Erasmus+ Programı dezavantajlı gruplardan bireylerin katılımını teşvik etmek için de etkili bir araçtır.
Bunların yanı sıra ülkemizde köklü dernek ve vakıflar dezavantajlı gençleri desteklemek için bazı araçlar kullanmaktadır. Hem yürüttükleri projeler hem de gençlik alanında çalışmak isteyenlere verdikleri çeşitli destekler bulunmaktadır.
Vurgulanması gereken bir diğer konu ise ülkemizde bir meslek grubu olarak tanımlanmayan gençlik çalışanının meslek olarak bilinen gençlik lideri kavramıyla benzerliğidir. Gençlik liderleri Türkiye’de tanınan bir nitelikte olup, gençlik çalışanlarının görevleri bakımından gençlik liderlerinin sorumlulukları açısından ortak özellikleri vardır. Ancak niteliklerde gençlik lideri olmanın şartları vardır. Belirtilen şartları sağlayan gençler yeterlik sınavına girmekte ve başarılı olmaları durumunda gençlik lideri sertifikası alarak Bakanlık tarafından bir gençlik merkezine atanmaktadırlar. Bu sistemde gençlik liderinin yer, mekân ve zaman sınırlamaları vardır. Bu kısıtlamalar, temel olarak gençlik liderini gençlik çalışanından ayırmaktadır.
Ülkemizde dezavantajlı gençlere sunulan en kapsamlı ve ücretsiz hizmet Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren gençlik merkezleridir. Gençlik merkezleri yoğun başvuru ve üyelik almakta ve sayılarını her yıl artmaktadır. Gençlik merkezleri, gençlere okul hayatlarında yardımcı olacak spor kursları, kültür gezileri ve ücretsiz kurs imkanları sunan merkezlerdir. Gençlik Merkezi’ne üye olma zorunluluğu yoktur ve gençler tüm olanaklardan ücretsiz olarak yararlanabilirler. 2011 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kurulmasıyla birlikte gençlere sunulan imkanlarda bir sıçrama yapılmıştır. 2011 yılında 16 olan gençlik merkezi sayısı 2020 yılında 330’a yükselerek çok sayıda gence ulaşmıştır. 2011 yılında 8 bin civarında olan gençlik merkezi üye sayısı bugün 3 milyon civarındadır. Bilimsel, manevi, estetik ve geleneksel değerlerin harmanlanmasıyla oluşturulmuş bir içerikle faaliyetlerini sürdüren gençlik merkezlerinde sosyal bilimler, kişisel gelişim, dini bilimler, yenilik, değerler, dil eğitimi, güzel sanatlar, sağlıklı yaşam ve spor ve incelik üzerine atölye çalışmaları bulunmaktadır.
Ülkede dezavantajlı bir geçmişe sahip gençlere yönelik gençlik çalışmaları ile ilgili İyi Uygulamaların açıklanması
“GençBank” Projesi: (Ulusal Proje) GençBank, 2011 yılından bu yana Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından koordine edilen ve yerel kurumların ev sahipliğinde yürütülen bir gençlik çalışması modelidir. Uluslararası “YouthBank Network”ün bir parçası olan ve C.S Mott Foundation tarafından desteklenen proje; gençleri güçlendirmeyi, yerel yaşama katılımlarını artırmayı, kişisel gelişimlerini desteklemeyi ve yaşadıkları yere olumlu katkı sağlamayı amaçlayan bir gençlik hibe programıdır. Bu proje din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmaksızın 15-25 yaş arasındaki tüm gençlere açıktır. Farklılıklara Saygı, Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik, Yerel Katılım, Takım Çalışması, Hayat Boyu Öğrenme ve Girişimcilik ilkeleri doğrultusunda, gençlerin öncülüğünde ve yetişkinlerin rehberliğinde bu proje halen devam etmektedir.
Yerel gençlik STK’ları, gençlik merkezleri, belediyelerin gençlik çalışma birimleri ve kaymakamlıklar gibi kurumlar projenin ortaklarıdır. Gençler için yerel dinamiklerin birlikte çalışması, projenin en önemli avantajlarından biri. Şubat 2016 ile Nisan 2017 arasında, 13 yerel kurum tarafından hibe programı 168 yerde uygulamaya geçilmiştir, ve 96 proje fikrini desteklemiştir. 420 genç hibe projesi alırken, 3.377 genç bu projelerden doğrudan faydalanmıştır..
GençBank Programı ile Mayıs 2017 – Nisan 2018 tarihleri arasında 9 yerel kurum 80 genç hibe programına ev sahipliği yapmış ve 30 proje fikrini desteklemiştir. 240 genç hibe alarak proje fikirlerini hayata geçirirken, 4.342 kişi bu projelerden doğrudan faydalanma şansı elde etmiştir. Bu yerel projeler; Çocuk hakları, engelli hakları, kadın hakları, çevre, geri dönüşüm, okul yenileme, tematik eğitim, sanat ve gençlik gibi pek çok farklı temada yer aldı.
Gençlik Fabrikası: (Bölgesel Proje) Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) projenin koordinatörüdür. AGÜ Gençlik Fabrikası, gençlerin topluma olumlu katkıda bulunmalarına yardımcı olarak ve bilgi, eğitim, destek ve rehberlik eşliğinde toplumda fark yaratmalarına yardımcı olmayı amaçlar. AGÜ, ulusal ve uluslararası boyutta faaliyet gösteren öğrenmeye odaklı bir yapı olan, Türkiye Gençlik Fabrikası bu anlamda bir ilktir. Gençlik Fabrikası, gençleri eğitmek, hayata dair beceriler kazandırmak, uluslararası vizyon kazandırmak, gençleri sosyal hayata katılmaya teşvik etmek, birlikte öğrenmeyi ve birlikte üretmeyi sağlayan ve eğlenceli hizmetleri yürütmek amacı güdem gençlik odaklı bir merkezdir.
AGÜ Gençlik Fabrikası, gençler için şu faaliyetleri yürütmektedir:
- 50’den fazla ülke ve 200 kurumla Stratejik İş birlikleri
- Uluslararası Genç İstihdamı ve Fırsatları Sempozyumu’ndaki Zorluklar (ISYEC)
- Robert Bosch ile iş birliği içinde Sivil Toplum Kuruluşları için Kaynak Yaratma
- Avrupa Gönüllü Hizmeti akreditasyon süreçlerine destek
- Eurodesk ile gençlik bilgilendirmesi
- TOG (Toplum Gönüllüleri Vakfı) ile “Üniversitelerde Sosyal Girişimcilik”
- AGÜ Talks ile gençlere ilham veren konferanslar
- Başarılı iş insanı ile tanışma, mentorluk ve APCO ile staj imkânı
- AMCHAM ile “Geleceğin Liderleriyle Kariyer Görüşmeleri”
- “IdeasLab” etkinliğinde 33 farklı ülke arasında Türkiye’nin uluslarası alanda temsili
- “Yerel yönetime gençlerin katılımı” başlıklı DYPALL Ağı Projesi yürütme kurulu üyesi
- “Genç İşçi Hareketliliği” Erasmus + projesi
- Erasmus + Staj Konsorsiyumu
Gençlik fabrikası bu süreçte GençBank projesinin ulusal ortağı olmuştur. GençBank merkezi, gençlik fabrikasına kurarak sadece AGÜ gençlerine değil Kayseri’deki gençlere de hizmet vermeye başlamıştır. Bu kapsamada her yıl geleneksel olarak Uluslararası Genç İstihdam Zorlukları ve Fırsatları Sempozyumu düzenlemektedir. AGÜ Talks, Kayseri başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine açık bir söyleşi programı sunmaktadır. AGÜ Gençlik Fabrikası tarafından düzenlenen Geleceğin Liderleri ile Kariyer Sohbetleri kültür, sanat, spor, eğitim ve iş dünyasının önde gelen isimlerini öğrencilerle buluşturuyor. Kapsayıcılığı, her genci dahil etme politikası, öğrenen odaklı programları ve ücretsiz eğitimleri ile gençlere büyük bir fırsat sunmaktadır.